KOMŞUMUZ GÜLCAN TEYZE

Ben bir üniversite öğrencisiyim. İstanbul`da, 10 katlı bir binada oturuyorum. komşumuz olan Gülcan teyze, bizim bir üst katımızda oturuyordu. Evli ve 15-16 yaşlarında birde kızı var. Sık sık annemle sohbet için bize gelir. Yaklaşık 45-50 yaşlarında eli yüzü dügün bir kadın. Çok ahım şahım bir parça değil ama, olgun olması beni tahrik etmesine yetiyor. Ev kadını olduğu için bize geldiğinde hep rahat şeyler giyerdi. Tayt, body, askılı bluz ...vb. Her gelişinde o biçimli kasesi beni tahrik ederdi. Biraz dikizledikten sonra içeri geçip bizim maymunu tokatlamaya başlardım. Bir gün annemle yine sohbet ederken, sabahları yürüyüşe çıktığını duydum. Bizim sitenin yanında ormanlık bir alan vardı. Her sabah orada yürüyordu. Bunun üzerine bende sabahları erken kalkarak koşmaya karar verdim. Zaten 95 kilo olduğum için böyle bir şey yapmam gerekiyordu. Bir kaç gün yalnız başıma koştum. Fakat sonra amacıma ulaşmıştım. Gülcan Teyze`ye rastlamıştım. Beraber sohbet ede ede yürüyorduk. Ertesi günde yine beraber yürüdük. Fakat bu sefer sohbet konumuz biraz değişmişti. Ben konuyu kadınlara getirmeye çalışıyordum. Biraz sonra yoruldu ve soluklanmak için bir ağaç dibine çöktük. Oda hemen benim yanıma oturmuştu. Bir ara gayri ihtiyari kafasını omzuma koydu. Hızlı hılzı nefes alıyordu. Bende bundan cesaret alarak bir elimi omuzuna doladım, diğer elimle de baldırını okşamaya başladım. Birden irkilerek n`aptığımı sordu. Bende "çok hoşuma gidiyorsun, hep seni arzuluyorum" diye cevap verdim. Fakat hiç oralı bile olmamıştı. Hışımla ayağa kalkarak "ben senin anan yaşındayım üstelik evliyim. Bir daha böyle şeyler istemiyorum" dedi. Rezil olmuştum. Hemen oradan ayrılarak eve döndük yolda tek kelime konuşmadık. Bu olay üzerine ben bir süre sabah koşularına ara verdim. 1-1,5 hafta sonra yine bir sabah ben bakkaldan dönerken asansörde karşılaştık. kadının yüzüne bakacak halim kalmamıştı. Fakat kadın beni güler yüzle karşıladı. O günkü olayda fazla tepki gösterdiğini, bunun için benden özür dilediğini söyledi. Asansörle 7. kata çıkacaktık bu yüzden bir hayli vaktimiz vardı. Tam kendini affettirmeye çalışırken eliylede göğsümü okşuyordu ve bir sabah kahvesi için beni evine davet ediyordu. Benim canıma minnetti. Zaten evde de kimse yoktu, yani bizimkilere bir yalan uydurmak zorunda da değildik. Tahmin ettiğim gibi o da istiyordu!..Beraberce eve çıktık. Salona geçmemi söyledi. Kendisi mutfağa geçip ikimize Türk kahvesi yapmaya başladı. Kamışım daha şimdiden kaskatı olmuştu. Dayanamayıp bende mutfağa gittim. Ocağın başında kahveyle ilgileniyordu. Hemen arkasına geçip taşlaşmış erkekliğimi kasesine sürmeye başladım. Tahmin ettiğim gibi o da istiyordu. Bir yandan cezveyi tutup bir yandan da elini arkaya atmış saçlarımı okşuyordu. Bir kaç dakika sonra ocağı kapattım ve Gülcan`ı kucağıma aldım. Doğru yatak odasına gittik. Yatağa fırlattım bende üstüne çıktım öpüşmeye başladık. Bu arada o da benim kaseyi okşuyordu. Bir bir soydum. Sütyen ve külot giymemişti. Bal kukusunu da benim için traşlamıştı. Morumsu bir yarık karşımda beni bekliyordu. Hemen yumuldum dilimi şeftalisine sokmaya başladım. O da bu arada eliyle başıma bastırarak daha derinlere girmemi sağlıyordu. Yavaş yavaş sulanmaya başladı. Sıcak sıvısını damla damla yutuyordum. Ama bekleyecek halim kalmamıştı. Donumu indirerek kamışımı sulanmış şeftalisine kökledim. Bana korunduğunu, rahat rahat içine boşalabilceğimi söylemişti. Bunun üzerine ben de hiç bir şeyi tasa etmeyerek altımdaki olgun hatunu becermeye başladım. Bir yandan da ellerimle göğüslerini mıncıklıyorudum. O da bacaklarını omzuma atmış maksimum teması sağlıyordum. Az sonra hırıltılar içinde derinliklerine boşaldım. Ben boşalırken o da ikinci orgazmını yaşıyordu. Tam doruk noktasındayken bacaklarını kapatarak kasılmaya başladı. İkimizin de pestili çıkmıştı. Ama benim bırakmaya niyetim yoktu. O da benimle aynı fikirdeydi. Bunca yıldır hiç bu kadar orgazm yaşamadığını söyledi. Biraz dinlendikten sonra banyoya geçtik. Birbirimizi sabunlamaya başladık. Benim alet yine şahlanmıştı. Hemen arkasını döndürdüm ve kafasını öne eğdim. Önümde domalmış erkeğini bekliyordu. Ben de fazla bekletmedim ve arka kapısına dayandım. ilk denemelerim başarısız olmuştu. Bunun üzerine biraz sabun ve şampuanı deliğine sürmeye başladım. Bu arada parmaklarımı sokarak deliği genişletmeye çalışıyordum. Parmaklarımı çıkarıp sabunlu kamışımı deliğine yerleştirdim. İleri geri gitmeye başladım. Ben içine girdikçe kasesinden şak şuk sesler geliyordu. birazdan inleyerek orgazm oldu. biraz sonrada ben. Yürüyecek halim kalmamıştı. Biraz dinlendikten sonra ben giyinip eve gittim. O günden sonra sabah koşularına tekrar başladım. Her sabah Gülcanla bir yerde buluşup sote bir yere gidiyorduk. Ormanlık arazide bazen ağzına veriyor bazen domaltıp beceriyordum. Geçen sene Gülcan ve ailesi apartmanımızdan taşındı. sabah koşularının tadı damağımda kalmıştı.